-
1 yağmur suyu
дождева́я вода́ -
2 yağmur suyu
дождевая вода, ливневые сточные водыİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yağmur suyu
-
3 yağmur suyu kanalı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yağmur suyu kanalı
-
4 su
вода, влага- su almaz- su almak
- su arıtılması
- su atma
- su bırakmak
- su geçirmez
- su geçmez
- su içeriği
- su kemeri
- su muhtevası
- su sağlaması
- su temini
- su vermek
- su verilmemiş
- su verilmiş
- absorbe edilmiş su
- acı su
- ağır su
- akar su
- alçak su
- arteziyen su
- aşındırıcı su
- atık su
- bağlı su
- basınçlı su
- berrak su
- besleme suyu
- çalkalama suyu
- çekik su
- çeliğe su verme
- damıtık su
- damıtılmış su
- deniz suyu
- dışarı akan su
- dönüş suyu
- durgun su
- durulmuş pis su
- emilen su
- emilmiş su
- endüstriyel atık su
- erimiş buz suları
- erimiş kar suları
- ev atık suyu
- feyezan su
- harç karıştırma suyu
- higroskopik su
- ırmak suyu
- içilebilir su
- içme suyu
- kapiler su
- kara suları
- kaynak suyu
- kaynar su
- kaynatılmamış su
- kaynatılmış su
- kazan suyu
- kılcal su
- kıyı suları
- kızdırılmış su
- kızgın su
- kireç suyu
- kireçli su
- kireçsiz su
- kirlenmiş su
- kirli su
- kondansör suyu
- kullanılmış su
- kullanım sıcak su
- kullanım soğuk su
- kullanma suyu
- kuyu suyu
- kül suyu
- küllü su
- lağım suları
- maden suyu
- menba suyu
- musluk suyu
- nehir suyu
- ölü su
- paslandırıcı su
- pis su
- primer dönüş sıcak su
- sahil suları
- sarfiyat suyu
- seconder ısıtma suyu
- serbest su
- sıcak su
- sızma suyu
- soğuk su
- soğutma suyu
- süzülen su
- tahrip edici su
- tatlı su
- teknik su
- temiz su
- termal sular
- toksik atık su
- tuzlu su
- yağmur suyu
- yeraltı suyu
- yerüstü suyu
- yıkama suyu
- yumuşak su
- yüzeysel su
- zararlı su
- zararlı yeraltı su
- zemin suyuİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > su
-
5 su
вода́ (ж)* * *- yu1) вода́su almak — а) промока́ть ( об обуви); б) дава́ть течь (о лодке, судне); в) мор. брать питьеву́ю во́ду ( в судно)
su basmak — затопля́ть водо́й
su çekmek — а) впи́тывать во́ду; б) брать во́ду из коло́дца
su dökünmek — облива́ться водо́й
su etmek / göstermek / yapmak — дава́ть течь ( о судне)
su geçirmez — водонепроница́емый
su kaçırmak — а) пропуска́ть во́ду; б) арго моро́чить го́лову кому
su tesisatı, su boru hattı — водопрово́д
su vermek — а) полива́ть ( растения); б) напои́ть ( животных); в) дать во́ду кому; г) остужа́ть в воде́ калёный мета́лл
deniz suyu — морска́я вода́
içilir su, içme suyu — питьева́я вода́
kaynar su — кипято́к
maden suyu — минера́льная вода́
musluk suyu — водопрово́дная вода́
tatlı su — пре́сная вода́
yağmur suyu — дождева́я вода́
2) в соч.sular — во́ды
kıyı suları — прибре́жные во́ды
sanayı suları — промы́шленные во́ды
termal / şifalı sular — минера́льные исто́чники
yeraltı suları — подзе́мные во́ды
3) во́ды, во́дный масси́в; во́дные простра́нстваkara suları — территориа́льные во́ды
su baskını — наводне́ние
su basma — затопле́ние
köyü su bastı — деревню́ затопи́ло
su kavşağı — слия́ние рек
su yüzü — пове́рхность воды́
suyun yüzünde — на пове́рхности воды́, на воде́
4) река́, ре́чка5) врз. сокdomates suyu — тома́тный сок
portakal suyu — апельси́новый сок
mide suyu — физиол. желу́дочный сок
6) эссе́нция ( получаемая из пахучих цветков)çiçek suyu — цвето́чная эссе́нция
gül suyu — ро́зовая вода́
7) отва́р, насто́й; бульо́нet suyu — мясно́й бульо́н
pirinç suyu — ри́совый отва́р
tavuk suyu — кури́ный бульо́н
iki su yıkamak — стира́ть два ра́за
••suda balık satmak — погов. дели́ть шку́ру неуби́того медве́дя
suyu görünce teyemmün bozulur — посл. при ви́де воды́ в омове́нии песко́м уже нет нужды́ (если есть возможность решать вопрос законным путём, то почему не воспользоваться этой возможностью)
suyu görmeden paçaları sıvamak — погов. засучи́ть штани́ны, не ви́дя воды́
- suyunu almaksu uyur, düşman uyumaz — посл. во́ды спят, враг не дре́млет
- suyu baştan kesmak
- sudan cevap
- su çarpmak
- suyu keşilmiş değirmene dönmek
- suyunu çekmek
- sudan çıkmış balığa dönmek
- su dökmek
- suya düşmek
- sudan geçirmek
- su gibi - su gibi bilmek
- su gibi gitmek
- su gibi okumak
- su gibi terlemek
- suyuna gitmek
- suyunca gitmek
- suya göstermek
- su göstermemiş
- su yüzü göstermemiş
- su götürmez
- suyu ısınmak
- suyu kaynamak
- su içinde
- su içinde kalmak
- su iktiza etmek
- su kapmak
- sular kararmak
- su katılmamış
- suyu kesiyor
- su kesmek
- su kesilmek
- su koyuvermek
- suyu mu çıktı?
- yahu, İstanbulun suyu mu çıktı?
- suyu nereden geliyor
- suda pişmiş
- su okutmak
- suya sabuna dokunmamak
- suya salmak
- suyu seli kalmamak
- su serpilmek
- suyunun suyu
- suyuna tirit
- su yürümek
- su yüzüne çıkmak -
6 kanal
канал, паз, штраба- ana hava kanalı
- ana kanal
- ana kanalizasyon kanalı
- baypas kanalı
- birleştirme kanalı
- damperli hava kanalı
- derivasyon kanalı
- drenaj kanal
- emiş kanalı
- emme kanalı
- gemi kanalı
- hava boşaltma kanalı
- hava giriş kanalı
- hava kanalı
- havalandırma kanalı
- kablo kanalı
- kurutma kanalı
- sıcak hava kanalı
- su akıtma kanalı
- su kanalı
- sulama kanalı
- tahliye kanalı
- taşma kanalı
- tesisat kanalı
- toplama kanalı
- toplayıcı kanal
- üfleme kanalı
- yağmur suyu kanalı
- yan kanal
- çok kanallıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kanal
-
7 sistem
- akaçlama sistemi
- akaryakıt sistemi
- alıştırma sistemi
- alt sistem
- aydınlatma sistemi
- bilgi işlem sistemi
- blokaj sistemi
- buharla ısıtma sistemi
- buz eritme sistemi
- çerçeve sistemi
- çok kanallı sistem
- çok unsurlu sistem
- dahili su sistemi
- dahili yangın suyu sistemi
- drenaj sistemi
- duman atma sistemi
- dumana karşı koruma sistemi
- elektrik sistemi
- elektronik kontrol sistemi
- endirekt ısıtma sistemi
- enerji sistemi
- erken ikaz sistemi
- fren sistemi
- gazlı ısıtma sistemi
- güvenlik sinyalizasyon sistemi
- haberleşme sistemi
- hava basınçlandırma sistemi
- hava soğutmalı sistem
- havalandırma sistemi
- ısıtma sistemi
- iklimlendirme sistemi
- iksa sistemi
- kameralı kontrol sistemi
- kanalizasyon sistemi
- kapalı sistem
- kar eritme sistemi
- kodlama sistemi
- kontrol sistemi
- koordinatlar sistemi
- kumanda sistemi
- kuvvetler sistemi
- lokal sıcak su sistemi
- mekanik kontrol sistemi
- mekanik sistem
- merkezi ısıtma sistemi
- merkezi iklimlendirme sistemi
- merkezi sıcak su sistemi
- metre sistemi
- metrik sistem
- motor koruma sistemi
- otomatik kontrol sistemi
- otomatik sistem
- otomatik yangın alarm sistemi
- otomatik yangın sinyalizasyon sistemi
- ölçüm sistemi
- panel ısıtma sistemi
- pis su akıtma sistemi
- saat sistemi
- serbest soğutma sistemi
- sıcak su sistemi
- sinyalizasyon sistemi
- soğuk su sistemi
- soğutma sistemi
- sprinkler sistemi
- strüktürel sistem
- sulama sistemi
- şönt sistemi
- tek kanallı iklimlendirme sistemi
- termik sistemi
- topraklama sistemi
- uzaktan kumanda sistemi
- yağlama sistemi
- yağmur su sistemi
- yağyakıtlı ısıtma sistemi
- yakıt sistemi
- yangın alarm sistemi
- yangın güvenlik sistemi
- yangın ihbar sistemi
- yangın söndürme sistemi
- yerel bilgisayar sistemi
- yerel iklimlendirme sistemi
- yerel sıcak su sistemi
- yerel yayın sistemi
- zayıf akım sistemi
- zemin ısıtma sistemiİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > sistem
См. также в других словарях:
yağmur kapanı — is. Meyilli alanlarda plastik örtüler, asfaltlanmış kanaviçe, galvanizli sac, asfalt ve daha birçok benzeri maddeyle kaplanarak yağmur sularının toplanıp depo edildiği ve hayvanların içme suyu gereksinimlerinin karşılandığı basit su toplama… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KER' — (C.: Küru ) Suyu yerinden ağız ile içmek. * Yağmur suyu. * (Kız) erkek istemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REHV(E) — (C.: Rahâ) Yüksek mekân, yüksek yer. * Alçak, çukur yer, (içinde su toplanır) * Mahalle içinde, yağmur suyu ve çeşme suyu akan ark. * Üveyik kuşu. * Arası açılmış ve ayrılmı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sarnıç — is., cı, Ar. ṣahrīc, sihrīc 1) Yağmur suyu biriktirmeye yarayan yer altı su deposu Birlikte kalenin sarnıcına kadar yürüdüler. R. H. Karay 2) den. Gemilerde bulunan sacdan yapılmış tatlı su deposu Birleşik Sözler sarnıç gemisi sarnıç vagonu su… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BAHS — Noksanlık. Azlık. Nâkıs. Az. * Akarsu ile sulanmayıp yağmur suyu ile mahsül alınabilen tarla.* Zulüm. İşkence. * Uzaklık. * Gümrük almak. * Göz çıkarmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HADÎD — Dağ eteği. * İçinde yağmur suyu biriken alçak çukur. * Arz, yer, dünya … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KER — f. Sağır, işitmez. * Kudret, kuvvet. * Maksad ve meram.KERA : Baldırları ince olmak. * Yağmur suyu … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MASNEA — İçine yağmur suyu toplanan büyük havuz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜDHEN — (C: Medâhin) Yağ koyacak kap. * Dağlarda olan çukur taş. (İçinde yağmur suyu birikir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİKRAT — (C: Mekârâ) Su mecrâsı. (Her taraftan gelen yağmur suyu orada toplanır.) * Büyük havuz. * Büyük çanak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TARK — Vurmak. * Dövmek. * Yünü ve pamuğu ağaçla vurmak. * Bulanık su. * İçine deve bevlettiğinden dolayı pislenmiş olan yağmur suyu. * Vücuttaki gevşeklik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük